Müstef'ilün Müstef'ilün Müstef'ilün Müstef'ilün
1 Merdân-ı Hak bu dünyâda maksûdlara kalmadılar
Mülk-i bekâ bulmış iken meyl-i fenâ kılmadılar
2 Ma'lûmdur ahî yol eri Mevlâ'yıçün n'itdükleri
Mihnet içinde her biri miskîn olup gülmediler
3 Müştâklarun oldur işi müdâm akar gözi yaşı
Mutlak Hak'ı seven kişi mâla câna kalmadılar
4 Meşhûr olup geldi yola Mansûr olan derdi bile
Mecnûn misâl oldı dile ma'şûkdan ayrılmadılar
5 Mahkûmısan sen bu işe münkir gibi dime n'işe
Müşkili yok başdan başa mü'min olan ölmediler
6 Mahlûk bilüsinden geçen Mi‘râc dapa oldur uçan
Ma'nî şarâbını içen mestlikden ayılmadılar
7 Menzil bu 'ışkdur Yûnus'a minnet şükür yüz bin Hak'a
Menzil bulan buldı mülke medhile ırılmadılar
Günümüz Türkçesi
1. Allah dostları bu dünyada arzularına bağlanmadılar. Ebedî mülkü bulmuşken, fâni olana meyletmediler.
2. Ahîlik yolunun erleri, Allah için neler yaptıkları bilinir. Her biri mihnet içinde miskin olup, gülmediler.
3. Aşıkların işi budur; gözyaşları durmadan akar. Gerçekten Allah’ı sevenler, mala ve cana bağlanmadılar.
4. Mansur olan derdiyle meşhur olup yolda geldi. Mecnun dillerde misal oldu, maşuktan ayrılmadılar.
5. Bu işe mahkûmsan, inkârcı gibi "Ne işe yarar?" deme. Baştan başa bir müşkili yoktur; mümin olanlar ölmediler.
6. Yaratılmış bilgisini terk edenler, miraca doğru uçar. Mana şarabını içenler, mestlikten ayılmadılar.
7. Yunus için menzil bu aşktır; yüz bin şükür Hakk'adır. Menzil bulanlar mülke erdiler, övgüyle (menzilden) uzaklaşıp kaybolmadılar.
Yorumlar
Yorum Gönder