1 Sûfîyem halk içinde tesbîh elümden gitmez
Dilüm ma'rifet söyler gönlüm hîç kabûl itmez
2 Boynumda ‘icâzetüm riyâyıla tâ'atüm
Endîşem ayruk yirde gözüm yolı gözetmez
3 Söylerem ma‘rifeti sâlûslanuram katı
Miskînlige dönmege gönlümden kibir gitmez
4 Hoş dervîşem sabrum yok dilümde inkârum çok
Kulagumdan gireni hergiz içüm işitmez
5 ‘Âlem çırâkdur sadır gönlüm bunı gözedür
N'ideyüm Hak korkusı hergiz içümden gitmez
6 Görenler elüm öper tâc u hırkama bakar
Şöyle sanurlar beni zerrece günâh itmez
7 Taşumda ‘ibâdetüm sohbetüm hoş tâ‘atüm
İç bâzâra gelicek bin yıllık ‘ayyâr itmez
8 Görenler velî sanur selâm virür utanur
Anca iş koparaydum el irüben güç yitmez
9 Taşum dervîş içüm boş dilüm tatlu sözüm hoş
İllâ ben itdügümi dînin degşüren itmez
10 Yûnus eksükligüni Allah'una ‘arz eyle
Anun keremi çokdur sen itdügün ol itmez
Günümüz Türkçesi
1. Halk arasında bir sûfîyim, elimden tesbih düşmez.
Dilim marifetten söz eder ama gönlüm bunu kabul etmez.
2. Boynumda icazetim, ibadetim gösterişlidir.
Düşüncem başka yerlerde, gözüm doğru yolu gözetmez.
3. Marifetten bahsederim, çok riyakârlık ederim.
Miskinliğe yönelmeye gelince iş, gönlümde kibir eksik olmaz.
4. Güya hoş bir dervişim, ama sabrım yok; dilimde inkâr çok.
Kulağımdan giren hiçbir şeyi içim işitmez.
5. Âlem bir kandildir, sadır[?]; gönlüm bunu gözetir.
Ne yapayım, Hak korkusu içimden hiç çıkmaz.
6. Görenler elimden öper, tacıma ve hırkama bakar.
Beni, zerre kadar günah işlemeyen biri sanırlar.
7. Dışım ibadet, sohbet ve hoş ibadetlerle doludur.
İç pazara (gönüle) bakınca, bin yıllık düzenbaz [benim yaptığımı] yapmaz.
8. Görenler beni veli sanır, selam verir ve utanır.
Öyle el erişip güç yetmeyen iş becerseydim bari.[?]
9. Dışım derviş, içim boş; dilim tatlı, sözüm hoş.
Ama benim yaptıklarımı dini değiştiren biri bile yapmaz.
10. Yunus, eksikliğini Allah’ına arz et.
O’nun keremi boldur; senin yaptıklarını O yapmaz.
Yorumlar
Yorum Gönder