185 - Muhammed ile bile Mi'râc'a çıkan benem

291 - Düşd'ögüme hubbü'l-vatan gidem hey dost diyü diyü


1 Düşd'ögüme hubbü'l-vatan gidem hey dost diyü diyü
Anda varan kalur hemân kalam hey dost diyü diyü

2 Gele şol ‘Azrâîl duta assı kılmaz ana ata
Binem şol agaçdan ata gidem hey dost diyü diyü

3 Halvetlerde meşgûl olam dâim açılam gül olam
Dost bâgında bülbül olam ötem hey dost diyü diyü

4 Şol bir biş-on arşın bizi kefen ideler egnüme
Dikem şol dünye tonların geyem hey dost diyü diyü

5 Mecnûn oluban yüriyem yüce tagları büriyem
Mûm olubanı eriyem yanam hey dost diyü diyü

6 Günler geçe yıl çevrile üstüme sinlem obrıla
Ten çüriye toprak ola tozam hey dost diyü diyü

7 Yûnus Emre var yolına münkirler girmez yolına
Bahrî olup dost göline talam hey dost diyü diyü

Günümüz Türkçesi  

1. Düştü aklıma vatan sevgisi, gideyim, hey dost diyerek,  
Oraya varan bağlanır hemen, kalayım hey dost diyerek.  

2. Gelir o Azrail, alır, kâr etmez anne baba,  
Binerim o ağaçtan (tabuttan) ata, giderim, hey dost diyerek.  

3. Halvetlerde meşgul olayım, daima açılan bir gül olayım,  
Dost bağında bülbül olup öteyim, hey dost diyerek.  

4. O üç-beş-on arşın kefeni giydirirler sırtıma,  
Dikerim bu dünya elbiselerini, giyerim, hey dost diyerek.  

5. Mecnun olup yürüyeyim, yüce dağları kaplayayım,  
Mum gibi eriyip yanayım, hey dost diyerek.  

6. Günler geçer, yıllar döner, üzerime mezarım çöker,  
Beden çürür, toprak olur, tozarım, hey dost diyerek.  

7. Yunus Emre, var yoluna; inkârcılar girmez yoluna,  
Deniz olup dost gölüne dalayım, hey dost diyerek.

Yorumlar