185 - Muhammed ile bile Mi'râc'a çıkan benem

395 - ‘Işkıla isteridük yine bulduk ol cânı


1 'Işkıla isteridük yine bulduk ol cânı
Gönlek idinmiş geyer sûretile bu teni

2 Girmiş sûretde gezer cümle işleri düzer
Girü kendüye söyler gevherile bu kânı

3 Bu dünye bir bâzârdur sûretler olmış dükkân
Bu dükkâna girüben oldur satan bu kânı

4 Bir niçeler kayurur bunca mâlum kaldı dir
Viren oldur alan ol sormaz nedür ziyânı

5 Yûnus imdi sen senden ayru degül hem cândan
Sen sende bulmazısan kanda bulasın anı


Günümüz Türkçesi:
1. Aşk ile ister idik, yine o canı bulduk. Sûret ile bu teni gömlek edinmiş giyer.
2. Surete bürünmüş gezer, bütün işleri düzenler. Bu madeni cevher ile tekrar kendine söyler [?].
3. Bu dünya bir pazardır, suretler dükkân olmuş. Bu dükkâna girip bu madeni satan odur.
4. Bir çokları bu malım kaldı diye endişe eder. Veren de alan da odur, ziyanı nedir [diye] sormaz.
5. Yunus şimdi sen senden [iste.] [O], candan da ayrı değildir. Sen sen de bulmaz isen, onu nerede bulabilirsin?

Yorumlar