185 - Muhammed ile bile Mi'râc'a çıkan benem

397 - Bakdugum yüzde gördüm O Tapdug'um nûrını


1 Bakdugum yüzde gördüm O Tapdug'um nûrını
Maksûdum bugün buldum ben n'iderem yarını

2 Yarınum bugün bana hoş bayram dügün bana
Düşde gelür ün bana işidün ahbârını

3 Dostun haberiyile nefsün sana yâr eyle
Yık dosta yarag eyle bu vücûdun şârını

4 Vücûda gelmeyince kimse Hakk'ı bilmedi
Bu vücûddan gösterdi dost bize dîdârını

5 Erün dîdârın gördüm gümân terkini urdum
Dost bahçesine girdüm ögerem gül-zârını

6 Dostun yüzi gül bana 'âşıkam yol bul ana
Kaykımazam dört yana çün buldum 'ışk erini

7 Elestü bi-Rabbiküm Hak'dan nidâ gelicek
Mü'minler Belî diyüp itdiler ikrârını

8 Kâlu belî dinildi münkir-muhib bilindi
O demden duta geldi câhiller inkârını

9 Yûnus'a küfr elinden şikâyete geldiler
İy sultânum girçek er kes gider zünnârını

Günümüz Türkçesi 
1. Baktığım yüzde o Taptuk'umun nurunu gördüm. Maksudumu bugün buldum, ben yarını ne ederim?
2. Yarınım bana bugün, bana hoş bayram düğündür. Bana düşte nida gelir, haberlerini işitin.
3. Dostun haberiyle nefsini sana yar eyle. Bu vücudunun şehrini yık, dosta hazırlık eyle.
4. Varlık âlemine gelmedikçe kimse Hakk'ı tanımadı. Dost, yüzünü bu varlıktan bize gösterdi.
5. Erin yüzünü gördüm, şüpheyi terk ettim. Dost bahçesine girdim, [onun] gül bahçesini överim.
6. Benim için dostun yüzü güldür. Âşıkım, ona yol budur. Aşk erini bulduğum için dört yana meyletmem.
7. "Elestü bi-Rabbiküm" (Ben sizin Rabbiniz değil miyim?) nidası Hak'tan geldiğinde Mü'minler "Belî" (evet) diyip ikrar ettiler.
8. "Kâlû belâ" (Evet, sen bizim Rabbimizsin) denildi, inkâr eden ile [Hakk'ı] seven bilindi. Câhiller o zamandan inkârlarını sürdüregeldiler.
9. Yûnus'a küfür elinden (= kâfirlerden) şikâyete geldiler.  Ey sultanım, gerçek er! Zünnârını (yani küfür alâmeti olan kuşağını) kes, gider.

Yorumlar