185 - Muhammed ile bile Mi'râc'a çıkan benem

401 - Müslümânlar kim görmişdür ‘âşık tevbe itdügini


1 Müslümânlar kim görmişdür 'âşık tevbe itdügini
Yâ kim işitdi denize od düşüben tütdügini

2 Şâhum senün 'ışkun odı düşdi gönül deryâsına
'Aceblemen kaynayuban ma'rifetler bitdügini

3 Yüz bin 'Îsâ'yilen Mûsâ 'ışkıla ser-gerdân gezer
'Aceblemen beni dahı 'ışk nihengi yutdugını

4 Yüzgeçlik ögrenimeyen kul girmesün bu denize
'Işk denizi derin olur 'aceblemen batdugını

5 Sarrâflıgı ögrenmeyen bu gevheri boncuk sanur
Varur virür yok nesneye bilmez neye satdugını

6 Her kim ol dost dîdârını bunda 'ıyân görmezise
Yarın ol ser-gerdân geze hîç bilmeye n'itdügini

7 Uşda miskîn Yûnus eydür Tapdug'umuz dost yüzidür
İnanmayan işbu söze eydebilsin eytdügini

Günümüz Türkçesi

1. Ey Müslümanlar! Kim gördü ki bir âşık tövbe etmiş,
Ya da kim işitti ki denize ateş düşmüş de tütmüş?

2. Ey şahım! Senin aşkının ateşi gönül deryama düştü,
O ateş kaynadıkça marifetler yeşerdiğine şaşma.

3. Yüz bin İsa ile Musa, aşkın peşinde perişan dolaşıyor,
Beni de aşkın timsahı yuttuğuna şaşırma.

4. Yüzme bilmeyen kul, girmesin bu denize,
Aşk denizi çok derindir, battığına şaşma.

5. Sarraflığı bilmeyen bu cevheri boncuk sanır,
Gider, değersiz bir şeye verir, neye sattığını bilmez.

6. Kim ki bu dünyada o dostun yüzünü açıkça göremezse,
Yarın şaşkın bir şekilde dolaşır, ne yaptığını hiç bilemez.

7. İşte miskin Yunus der ki: Tapduğumuz dostun yüzüdür,
Bu söze inanmayan, söyleyebildiğini söylesin.

Yorumlar