185 - Muhammed ile bile Mi'râc'a çıkan benem

402 - Bu ‘ışk denizine talan hâcet degül ana gemi


Müstef'ilün Müstef'ilün Müstef'ilün Müstef'ilün


1 Bu 'ışk denizine talan hâcet degül ana gemi
Yâhûd kanda bulalum sohbetile bu demi

2 Dünyâlıgum yokdur dime bu gussayı öküş yime
Ma'şûkı ger sevdünise gider gönüldeki gamı

3 Ben sevdügüm ma'şûkayı sen dahı bir görseyidün
Virmeyedün bu ögüdi fidâ kılaydun sen cânı

4 'Âşık kişi ögüt bilmez zirâ ögüt assı kılmaz
Unıdur ol kibr ü kîni terk eyler gider dükkânı

5 Girçek 'âşık olanlarun yüzinde nişânı olur
Dünin günin turmaz akar gözleri yaşınun kanı

6 Bu cümle 'âlem sevdügi şol dînile îmân durur
Va'llâhi “ışksuz gerekmez şol dîniyile îmânı

7 Yûnus yüzün kaldurmagıl 'âşıklarun ayagından
Fidâ eyle yüz bin cânı andan bulasın Sübhân'ı

Günümüz Türkçesi
1. Bu aşk denizine dalanın gemiye ihtiyacı yoktur. Yahut sohbet ile bu demi (= nefes, ân, ses, içki) nerede bulalım.
2. Dünyalığım yoktur deme, bu gamı çok yeme. Eğer sevgiliyi sevdinse gönüldeki gamı gider.
3. Benim sevdiğim sevgiliyi sen de bir [kez] görseydin, sen bu öğüdü vermezdin, canı feda ederdin.
4. Âşık kişi öğüt bilmez, zira öğüt fayda vermez. O kibir ve kini unutur, dükkânı terk eyler gider.
5. Gerçek âşık olanların yüzünde alameti olur. Gözlerinin kanlı yaşı gece güdüz durmaz, akar.
6. Bu bütün dünyanın sevdiği şu din ile imandır. Vallahi [kişiye] şu din ile imanı aşksız gerekmez.
7. Yunus yüzünü âşıkların ayağından kaldırma, yüz bin canı feda eyle [ki] ondan sonra Sübhan'ı bulasın.

Yorumlar