185 - Muhammed ile bile Mi'râc'a çıkan benem

411 - Zihî deryâ ki katreden görindi


Mefâ'îlün Mefâ'îlün Fe'ûlün


1 Zihî deryâ ki katreden görindi
Ne deryâdur ne katredür gör indi

2 'Aceb katre ki deryâ anda mahfî
Bu mahfî sırrı sen senden sor indi

3 Murâdı on sekiz bin 'âlemün sen
Bu gaflet pes sana sendendür indi

4 Sana gel sen seni sende bulıgör
Sana bak sendeki bil kimdür indi

5 Fenâ ol kim bulasın zevk-i vuslat
Bu sözüm düş midür sana yor indi

6 Hicâb-ı nûr u zulmet külli sende
Niçe sen sen niçe ben ben tur indi

7 Sana senden yakındur aşrı tap bak
Yoran mülkine sultân ol yor indi

8 Asılda 'âşık u ma'şûk u 'ışk bir
Bu birden gerçi kim yüz bin görindi

9 Eger âyîne bin olsa bakan bir
Gören bir görinen bin bin görindi

10 Saladur kime gark olmak dilerse
Yûnus bu bahre gavvâs ol gir indi
Günümüz Türkçesi
1. Ne hoş deniz ki [bir] damladan göründü. Ne denizdir, ne damladır, gör şimdi.
2. Acayip bir damla ki deniz onda gizli. Bu gizli sırrı sen senden sor şimdi.
3. On sekiz bin âlemin muradı sensin. Öyleyse şimdi bu gaflet sana sendendir.
4. Sana gel, sen seni sende bulagör. Sana bak, sendeki kimdir, bil şimdi.
5. Yok ol ki vuslat zevkini bulasın. Bu sözüm sana düş müdür, yor şimdi.
6. Işık ve karanlık perdesi hep sendedir. Sen nasıl sensin, ben nasıl benim, kalk[?] şimdi.
7. Uzak sana senden yakındır; bul, bak. Yoran[?] ülkesine sultan ol, yor şimdi.
8. Gerçi bu birden yüz bin görünse de, hakikatte âşık, sevgili ve aşk birdir, aynıdır.
9. Eğer bin ayna [ve] bir bakan olsa; gören bir, görünen bin bin görünürdü.
10. Kim gark olmak [= boğulmak] isterse [ona] davettir. Yunus, bu denize dalgıç ol, gir şimdi.

Yorumlar