185 - Muhammed ile bile Mi'râc'a çıkan benem

416 - Nâgâh yagmâ eyledi ‘ışk odı cânumuzı


1 Nâgâh yagmâ eyledi 'ışk odı cânumuzı
Hîç kimse nitelikden virmez nişânumuzı

2 Ne îmâna bakdurur ne hod dîne tapdurur
'Işk odı şöyle dutdı yıkdı dükkânumuzı

3 Virdi birlikden şarâb kılduk dükkânı harâb
Cümlesini terk itdük assı-ziyânumuzı

4 Niçe nişân vireler kangı yoldan soralar
Kamusın elden koduk dîn ü îmânumuzı

5 Ne assı var ne ziyân gelsün cânuna kıyan
Cümlesinden geçüben bulduk Sultânumuzı

6 Birlikdedür varumuz biz bir olduk kamumuz
İkilik söylemege komaz lisânumuzı

7 Yüz bin lisân çün geldi yüz bin cân yolda kaldı
Yüz bin gözler görmeye bizüm cevlânumuzı

8 Bilelikden cânumuz hîç kalmadı gamumuz
Sâfî kendüden açar ma'den ü kânumuzı

9 Gel gör imdi bu kândan ne biter bu ma'denden
Ayrılmazuz birlikden bulduk mekânumuzı

10 Gözler nite göriser kimse nite iriser
İki cihândan öte kurduk sayvanumuzı

11 Yûnus imdi yavu var birlikden durur ikrâr
Hîç kimesne bu milkden virmez nişânumuzı


Günümüz Türkçesi:

1. Aşk ateşi canımızı ansızın yağmaladı. Nitelikten [yana] hiç kimse bize dair bir işaret vermez. (Hiç kimse ne hâlde olduğumuz hakkında bir bilgi vermez.)
2. Aşk ateşi dükkânımızı öyle tutup yıktı ki ne imana baktırır, ne de dine tabi olmaya izin verir.
3. Birlikten (= vahdet sırrından) şarap verdi, dükkânı harap eyledik. Kâr ve zararımızı, hepsini terk eyledik. (Kâr ve zarar düşüncesini, kaygısını terk ettik.)
4. Din ve imanımızı, hepsini elden bıraktık. [Artık bize] nasıl işaret versinler (=yol göstersinler), hangi yoldan sorsunlar? 
5. Canına kıyan gelsin, [bu yolda] ne kâr ne zarar var. Hepsinden vazgeçip sultanımızı bulduk.
6. Varımız (=varlığımız) birliktedir, biz hepimiz bir olduk. [Bu durumumuz,] dilimizi ikilik söylemeye bırakmaz.
7. Yüz bin dil geldi ve yüz bin can yolda kaldı. Yüz binlerce göz [baksa da] bizim dolaşmamızı (=seyr ü sülûkümüzü) görmez.
8. Canımız beraberlikten[dir], [bu yüzden] hiç gamımız kalmadı. [Canımız] maden ve ocağımızı sadece kendinden açar.
9. Birlikten ayrılmayız, mekânımızı bulduk. Bu ocaktan, bu madenden ne çıkar, şimdi gel, gör. 
10. Gölgeliğimizi iki dünyadan öteye kurduk. Gözler nasıl görecek, kimse nasıl ulaşacak!
11. Yunus şimdi kaybol. Tasdik ve iman birliktendir. Hiç kimse bu yurttan [bize] bir işaret vermez (yol göstermez).

Yorumlar